1 Ağustos 2011 Pazartesi

RAMAZAN

     Oruç en istikrarlı ibadetim  olmuştur...Allah kabul ederse 7. sınıftan beri oruç tutuyorum ...
  Çocukken oruç tutmuyorduk  ama mahalledeki arkadaşlarla ezanın okunmasını beklerdik sokakta.Ezanı duyar duymaz da sevinç ve coşkulu söylemlerle hepimiz fırlardık evimize...Nuran, en eski arkadaşımla oruç diyaloğumu anımsadım."Oruçta yemek yenmiyor su içilmiyormuş" dediğinde "yok canım su içilir ,sanmıyorum susuzluğa dayanılmaz" demiştim :)
     6. sınıftayken oruç tutmadım ,küçüksün, dayanamazsın dedi ailem.Sınıfta nerdeyse herkes oruç tutuyordu.Mahçupluk ve sıkılma yaşadığımı hatırlıyorum tutmadığım için.Ertesi yıl tutmaya başladım zaten...
    Ramazan ayının tadı paylaşımla ve kalabalıkla daha güzel yaşanıyor.Ailece iftar açmak ,sahura kalkmak çok güzeldi.Küçükken son dakikalar geçmek bilmezdi.Babam takvimdeki saatlere tam güvenmediğinden ezan okunur okunmaz açtırmazdı orucu."Az daha zaman geçsin, riske etmeyin ben namazda selam vermeden açmayın sakın" derdi.Ezandan sonra onun namazda selam vermesini beklerdik :) İçime işlemiş ya da alışkanlık olmuş diyeyim hala akşam ezanından birkaç dk sonra açarım ve imsakiyelerdeki vakit gelmeden 15 dk öncede yeme içmeyi bırakırım.
    Düşününce ramazanla ilgili ,annemin ev yufkasından yaptığı tepsi böreği gelir hemen  aklıma.Böreğin ortasını da hep babama verdiği :) Babamında sobanın fırınında yaptığı pastırmalı yumurta da çok lezzetli olurdu.Ramazanda  zengin sofralar değişik ve bol çeşitli yiyecekler olur sofrada...Komşu ve akrabalarla  iftar davetleri...İftar sonrası çay eşliğinde muhabbet ve de...
    Üniversite yıllarımda yurtta ramazan zordu.Finaller hep ramazana denk geldi birde .Ramazanda da ders çalışmak zor oluyordu haliyle.(Muhasebat'ta sağolsun hep ramazan sonuna denk getirir sınavları)...Yurtta  yemek kuyruğu olurdu.Sıcak çorba içemedik iftar sırasında beklerken ama oruç tutan çok öğrenci olması da sevindirmiştir beni....Kocaman masada oda ya da kat arkadaşlarımla iftar açmakta güzeldi ..Sahuru genelde odamızda yapardık.Üniversite sınıf arkadaşlarımla  iftara giderdik.Oruç tutanda vardı içimizde tutmayan da... Her zaman derin bir hoşgörü olduğundan aramızda biz hep beraber olmaktan her zaman keyif almışızdır.
         Ramazan'ın vazgeçilmezi çift yumurtalı bol susamlı pidelerimiz...Çocukken fırında sıraya girer alırdık...İftara yakın kokusu on kat daha etkileyici olur ya hani birde...
        İstanbul her haliyle güzeldir de ramazan ayında ayrı bir güzeldir...Uhrevi havası daha da belirginleşir...Bir ramazanda orucumuzu Sultanahmet'te açmıştık...Muhteşem güzellikte bir ortamdı...Osmanlı Saray Mutfağı'ndan yemekler, tatlılar, şekerlemeler de oluyor günümüz mutfağından yiyeceklerde...Ayasofya ve Sultanahmet Cami'nin büyülü etkileyiciliği , mahyalar ,tasavvuf müziği ramazanın kalbi burada atıyor hissi uyandırıyor insanda...
          Arkadaşım Hatice her ramazanda sofra takımında ufakta olsa değişiklik yaptığını , en zından bardak takımını yenilediğini söylemişti...Ramazanın güzelliğine göre yeni bir masa örtüsü alırmış ya da...Ablamda yemekte yüksek maharetini konuşturup ramazanda her gün mutlaka taze yemek yapıp, misafir sayısına göre de ölçü ayarlayıp yemeklerinden zerre israf etmiyor ya çok hayran kalıyorum ...
   
     Bol ibadetli ,bol davetli , çok çok çeşitte zengin sofralı ama israftan uzak bir ramazan yaşamak dileğimle...