Doğanşar
Malmüdürü olarak atandığımda harika insanlarla çalışmıştım. Eğitim düzeyleri
oldukça yüksekti. Dört memur arkadaşımdan biri yüksek lisanslıydı diğerleri
üniversite mezunu.Hakan Kaymakamım 32
yaşındaydı ve üç yüksek lisansı iki doktorası vardı. Müftü Hocam ikinci yüksek
lisansını yapmaya hazırlanıyordu. Tarım Müdürümüz doktorasını tamamlıyordu.
Kaymakamımız öyle özel, güzel bir ortam hazırlamıştı ki…Eğitiminin, görgüsünün,
bilgisinin, sosyalliğinin, çalışkanlığının üst seviyede olması ile tüm memurların ve
halkın sevgisini, saygısını kazanmıştı. Kurum amirleri olarak bizlere
yaklaşımı, piknikler, sohbet ortamları vs düzenleyip sosyalleşmemizi
sağlıyordu. Hiçbirimize çalışmak yorucu gelmiyordu. Mesai saatleri kimsenin umurunda
değildi. Şartlarımız zorlayıcıydı ama memur arkadaşlarımda çok özverili ve
çalışkandı. Ailem gibiydiler hepsi. Eğitim, Devlet kültürü, saygı , samimiyet,
iyi niyet, çalışkanlık üst seviyede olduğundan hep çok güzel anımsıyorum o insanlarla
geçen günlerimi….Aradan on yıl geçmesine rağmen bahsettiğim insanlarla dost,
arkadaş olarak hala görüşüyorum. Doğanşar’da var olan yüksek eğitim ortamından
yüksek lisans yapmaya karar verdim Gerede’ye gelir gelmez de hemen tezli yüksek
lisans yapıverdim.
Malmüdürü olarak 6 yıl çalıştığım
Gerede’de de harika çalışma ortamımız vardı. Kaymakamlarımız bütünleştiriciydi.
Kurum amirlerimiz görevlerinin ehli olup liyakat sahibi insanlardı. Neredeyse tamamı
asildi görevinde vekalet değil. Kaymakamlarımız tecrübeliydi. Kaymakamımız, Belediye
Başkanımız, tüm sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, kurum amirleri olarak
bizler resmi özel günlerde, sivil
davetlerde bir araya geldiğimizde güzel iletişimler kurardık. İlçeye bir
kurum amiri atandığında ya da STK lara başkan seçildiğinde toplu olarak hayırlı
olsun ziyaretine giderdik. Acı tatlı günlerimizde de mutlaka hemhal olurduk. Ortak
derdimiz Gerede’ye Geredeliye hizmet edebilmekti. Malmüdürlüğümüzde yine zor
şartlarda güzel işler başardık. Arkadaşlarım yine ailem gibiydiler ve yine
özveriliydiler. İlde Defterdarımız ile diyalogumuz çok iyiydi. Özellikle Milli
Emlak Müdürlerimiz ile devamlı iletişimde olmakla işlerimizi seri ve hızlı
tamamladık. Defterdarlığıma da , Müdürlüğüme de çalıştığım İlçeme de kendimi
ait hissettim. Gerede’nin derdi derdim oldu, sevinci sevincim. Geredeli üst
düzey bürokratlar ile tanıştım. Bolu’nun en büyük ilçesi olması, konumu,
potansiyeli ve geçmişi ile çok
aktiviteli bir ilçeydi Gerede. İşleri işlemleri organize etmekte
Kaymakamımızın, Belediye Başkanımızın, STK Başkanlarımızın, Kurum
Müdürlerimizin, Defterdarlığımızın ulaşılabilir ve öz verili olması memur
arkadaşlarımın performansıyla bütünleşince ortaya keyifle elde edilmiş
başarılar çıktı. Sorunlar olmadı değil ama iletişim ile çözüldü hepsi, orta yol
bulunuverdi. Niyetler iyiydi, protokol
ehildi, amaç Gerede ve Geredeliye hizmetti…
Bahsettiğim ortamlar Ülkemin her iline,
ilçesine nasip olur inşAllah. İl ve ilçelerde başarının anahtarı asil atanmış, ehil, egosuz,
hizmet aşkı olan, çalışanlarına enerji katan, koltuğundan güç alma yerine
makamına güç veren, bağlı olduğu idarede
birbiri ile iyi iletişimde olan yöneticilerde…