25 Eylül 2016 Pazar

BİR MUTLULUK YOLU HOBİ

            Boş zamanlarını değerlendirmek için, insanın mutlu olduğu,  özel ilgi alanına giren işi, dinlenme eğlenme amaçlı yapması olarak tanımlanır hobi. İşi dışında insanın bir meşgalesinin olması hoş bir hal. Günümüzde sanki bir hobi edinmek olmazsa olmaz oldu.
        Zaman planlaması da yaptığımızda, iş çalışma saatlerimizin dışında ne kadar vaktimiz kalıyor bir düşünün. Yararlı aktivitelerle  bu süreyi doldurmak en güzeli değil mi? Birde unutmayalım ki herkesin 24 saati var gün içinde. 24 saati nasıl harcadığımız çok önemli. Müdür olarak birlikte çalıştığım ilk kaymakamım sayın Hakan Yavuz ERDOGAN  örnek verdiğim insanlardandır bu anlamda. "77 doğumludur. Üç yüksek lisansı iki doktorası var. İyi derecede İngilizce biliyor. İşinde başarılı. Sonuçta hakkı ile bir ilçe yönetmek hiç kolay değil. Eş ve baba; aile sorumluluğu da var. Sıkı bir NBA takipçisidir. Bir sabah imza için makamına çıktığımda halsiz görmüştüm kendilerini ,”hasta mısınız” diye sordum , “yok Müdüre Hnm NBA maçı sabah 7:00 de bitti de” demişti. Judo’da Türkiye derecesi var bildiğim. Güreş yapar, futbol oynar...Spor dallarını yakından takip eder, iyi bir sinema izleyicisidir. Gezmeyi, keşfetmeyi sever. Başarılı, güler yüzlü, yardımcı, anlayışlı, vizyoner ve çözüm odaklı  yönetici olmasının bir sebebinin de, hobileri olması olduğunu düşünüyorum. En azından stres atıyor hobileriyle. Spor yapanda genelde kararlı tavır ve akılcı düşünce sergiliyor. Mazeret yok, zaman planlaması ile çok şeyi yapmaya vakit var yani kendilerinden gördüğüm.
        Sıkıntıdan kurtulmak için birebir yöntem hobi edinmek. Hobi ile stres atıldığı, hayata bağlanıldığı kanıtlanmış bir durum. Psikologlar "herkesin içinde bir takım ruhsal güçler vardır. Bunlar geliştirilirse kişi daha zengin, mutlu ve ilgi çekici bir hayata kavuşur" demişler. Sıradan bir yaşamın dışına çıkılır hobilerle. Özellikle çocuklar için kötü alışkanlıklardan uzaklaşma sebebi sayılır hobi edinilmesi. Örneğin sporu hobi seçmiş çocuk bilgisayar ekranına çakılıp zararlı oyunlar oynamaz. Takım arkadaşlarıyla sosyalleşir, takım ruhunu öğrenir...                                     
         Tarihimizde de örnekleri var hobinin. Osmanlı Padişahlarının  müzik, güzel sanatlar, hat, tezhip, bestekarlık, yay ve ok yapma, iyi silah kullanma, marangozluk ortak hobileri olmuş. Fatih Sultan Mehmet'in haritacılık hobisiymiş. Bahçıvanlık ve bitki yetiştirmede. Yıldırım Beyazıt pehlivanmış, iyi ata biner ve silah kullanırmış. Yavuz Sultan Selim'in kuyumculuk merakıymış...Yavuz çok okurmuş aynı zamanda. Kanuni en fazla gazel yazan padişah olarak anılıyor Muhibbi mahlasıyla. Mücevher meraklısıymış, iyi hat ustası ve müzik severmiş. IV. Murat satranç-dama oynarmış. Yük taşırmış ağırlık çalışma manasında sanırım. Ok atarmış. I. Mahmut kitap ve kütüphane meraklısıymış. II. Abdülhamit  piyano ve keman çalarmış. Marangozculukta, dizaynda rakipsizmiş. Vahdettin güvercin meraklısı; III. Murat en uzun divan sahibi şairmiş. Tezhip yapmış. IV. Mehmet iyi avcıymış ve iyi sporcu. III. Selim büyük bestekarmış. V. Murat piyanist ve ressam, Sultan Abdülaziz ressam ve bestekarmış. Her birinin bir  hobisi varmış diyebiliriz. Rahmetli DENKTAŞ fotorafçılıkla ciddi uğraşırdı. 
        Müzik dinlemek, film izlemek, yemek yapmak, kitap okumak, örgü örmek, müzik aleti çalmak, fotograf çekmek, spor yapmak en yaygın hobilerden. Paraşütle atlama, rafting, dağcılık, suya dalmak gibi hobiler daha heyecan verici ve de tehlikeli hobiler olarak gözüküyor.
        Hobilerini mesleğe dönüştüren de var. Örgü örmede çok başarılı bir akrabamdan hediye vermek için kaç parça ürün aldım bilemiyorum.. Kişinin kendinin yaptığı bir ürünü hediye etmesi de çok hoş bir durum. Örgüde pek yeteneğim olmadığından bugüne kadar tek birşey örebildim bir daha  da örmem sanırım. Bazıları çok severek yapıyor ama beni pek cezbetmiyor. Doğru hobiyi bulmanın önemi de çıkıyor ortaya ki zaten zevk almıyorsan yaptığında hobi olmaz değil mi?
     Ablam ve babam toprakla uğraşmaktan inanılmaz mutlu olurlar. Zaten toprak direkt elektrik aldığından herhalde stres bırakmıyor az kendiyle haşır neşir olanda. Bir enerji boşaltımı da olabilir haliyle hobi edindiğin iş ile ilgilenirken. Keyfe bağlı bir hal olması hobinin ayrı bir rahatlatıcılığı olsa gerek. Yapıp yapmamak bize kalmış sonuçta.
    Halk Eğitim Merkezinin açtığı kurslar sayesinde ortak ilgi alanına sahip insanlarda tanışma ve kaynaşma fırsatı oldu çalıştığım ilçede. Fotografçılıkla ilgilenen arkadaşımda gittiği kursta kalıcı arkadaşlıklar edinmişti İstanbul'da. Yeni arkadaşlar edinmek güzel bir fayda hobi ile...
           Hobi sahibi kişide bir işi başarmış olmanın sonucu ve sevdiği işi yapıyor olmanın verdiği hazla  kendine güven  hissediliyor, böylece  çekici de gözüküyor sanırım...Dostlar buluşmasında gitarıyla bir şarkı ya da sazıyla bir türkü söyleyen arkadaşım daha özel oluyor ister istemez benim için.
     Bende hobi olarak ne var merak edenlere söylemiş olayım. İlgi alanlarım tarih, siyaset, edebiyat ve güzel sanatlardır. İşletme Bölümü eğitimimden kaynaklı az biraz ekonomi ve de. Okumayı da severim. İlgi  alanlarım ve okumalarım, gözlemlerimle birleşince, beynimde oluşanlar  koşar adım ellerime iniyor ve parmaklarımın klavye üzerinde dansı  sonunda yazılarım oluşuyor. Lise ve üniversite hayatımda yazdığım birkaç şiir ve yazıyı saymazsak yazı yazmam uzakta bir arkadaşıma yazdığım e-maillerle başladı. Sonra blog yaptım, blogumda yazmaya başladım. Yazılarım yerel gazetelerde yayınlanır oldu Yazmak benim için artık hobi hatta durdurulamaz tutku diyebilirim. Yemek yapmakta, özellikle tatlı; uğraşım diyemesem de sevdiğim bir şey. Fotoğraf çekmeyi de çok severim çok eskilerden beri, bilen bilir. Bu uğraşımı daha hobiye dönüştürmek için özellikli bir makine de aldım bakalım...Sevgiler....

BİR MUTLULUK YOLU HOBİ

          Boş zamanlarını değerlendirmek için, insanın mutlu olduğu,  özel ilgi alanına giren işi, dinlenme eğlenme amaçlı yapması olarak tanımlanır hobi. İşi dışında insanın bir meşgalesinin olması hoş bir hal. Günümüzde sanki bir hobi edinmek olmazsa olmaz oldu.
        Zaman planlaması da yaptığımızda, iş çalışma saatlerimizin dışında ne kadar vaktimiz kalıyor bir düşünün. Yararlı aktivitelerle  bu süreyi doldurmak en güzeli değil mi?Birde unutmayalım ki herkesin 24 saati var gün içinde. 24 saati nasıl harcadığımız çok önemli. Birlikte çalıştığım ilk kaymakamım sayın Hakan Yavuz ERDOGAN’ı  örnek verdiğim insanlardandır bu anlamda. "77 doğumludur. Üç yüksek lisansı iki doktorası var. İyi derecede İngilizce biliyor. İşinde başarılı. Sonuçta hakkı ile bir ilçe yönetmek hiç kolay değil. Eş ve baba; aile sorumluluğu da var. Sıkı bir NBA takipçisidir. Bir sabah imza için makamına çıktığımda halsiz görmüştüm kendilerini ,”hasta mısınız” diye sordum , “yok Müdüre Hnm NBA maçı sabah 7:00 de bitti de” demişti.J udo’da Türkiye derecesi var bildiğim. Güreş yapar, futbol oynar...Spor dallarını yakından takip eder, iyi bir sinema izleyicisidir. Gezmeyi, keşfetmeyi sever. Başarılı, güler yüzlü, yardımcı, anlayışlı, vizyoner ve çözüm odaklı  yönetici olmasının bir sebebininde, hobileri olması olduğunu düşünüyorum. En azından stres atıyor hobileriyle. Spor yapanda genelde kararlı tavır ve akılcı düşünce sergiliyor. Mazeret yok, zaman planlaması ile çok şeyi yapmaya vakit var yani kendilerinden gördüğüm.
        Sıkıntıdan kurtulmak için birebir yöntem hobi edinmek. Hobi ile stres atıldığı, hayata bağlanıldığı kanıtlanmış bir durum. Psikologlar "herkesin içinde bir takım ruhsal güçler vardır. Bunlar geliştirilirse kişi daha zengin mutlu ve ilgi çekici bir hayata kavuşur" demişler. Sıradan bir yaşamın dışına çıkılır hobilerle. Özellikle çocuklar için kötü alışkanlıklardan uzaklaşma sebebi sayılır hobi edinilmesi. Örneğin sporu hobi seçmiş çocuk bilgisayar ekranına çakılıp zararlı oyunlar oynamaz. Takım arkadaşlarıyla sosyalleşir, takım ruhunu öğrenir...                                     
  Tarihimizde de örnekleri var hobinin. Osmanlı Padişahlarının  müzik, güzel sanatlar, hat, tezhip, bestekarlık, yay ve ok yapma, iyi silah kullanma, marangozluk ortak hobileri olmuş. Fatih Sultan Mehmet'in haritacılık hobisiymiş. Bahçıvanlık ve bitki yetiştirmede. Yıldırım Beyazıt pehlivanmış, iyi ata biner ve silah kullanırmış. Yavuz Sultan Selim'in kuyumculuk merakıymış...Yavuz çok okurmuş aynı zamanda. Kanuni en fazla gazel yazan padişah olarak anılıyor Muhibbi mahlasıyla. Mücevher meraklısıymış, iyi hat ustası ve müzik severmiş. IV. Murat satranç-dama oynarmış. Yük taşırmış ağırlık çalışma manasında sanırım. Ok atarmış. I. Mahmut kitap ve kütüphane meraklısıymış. II. Abdülhamit  piyano ve keman çalarmış. Marangozculukta, dizaynda rakipsizmiş. Vahdettin güvercin meraklısı; III. Murat en uzun divan sahibi şairmiş. Tezhip yapmış. IV.Mehmet iyi avcıymış ve iyi sporcu. III. Selim büyük bestekarmış. V. Murat piyanist ve ressam, Sultan Abdülaziz ressam ve bestekarmış. Her birinin bir  hobisi varmış diyebiliriz. Rahmetli DENKTAŞ fotorafçılıkla ciddi uğraşırdı. 
        Müzik dinlemek, film izlemek, yemek yapmak, kitap okumak, örgü örmek, müzik aleti çalmak, fotograf çekmek, spor yapmak en yaygın hobilerden. Paraşütle atlama, rafting, dağcılık, suya dalmak gibi hobiler daha heyecan verici ve de tehlikeli hobiler olarak gözüküyor.
        Hobilerini mesleğe dönüştüren de var. Örgü örmede çok başarılı bir akrabamdan hediye vermek için kaç parça ürün aldım bilemiyorum.. Kişinin kendinin yaptığı bir ürünü hediye etmesi de çok hoş bir durum. Örgüde pek yeteneğim olmadığından bugüne kadar tek birşey örebildim bir daha  da örmem sanırım. Bazıları çok severek yapıyor ama beni pek cezbetmiyor. Doğru hobiyi bulmanın önemi de çıkıyor ortaya ki zaten zevk almıyorsan yaptığında hobi olmaz değil mi?
     Ablam ve babam toprakla uğraşmaktan inanılmaz mutlu olurlar. Zaten toprak direkt elektrik aldığından herhalde stres bırakmıyor az kendiyle haşır neşir olanda. Bir enerji boşaltımı da olabilir haliyle hobi edindiğin iş ile ilgilenirken. Keyfe bağlı bir hal olması hobinin ayrı bir rahatlatıcılığı olsa gerek. Yapıp yapmamak bize kalmış sonuçta.
    Halk Eğitim Merkezinin açtığı kurslar sayesinde ortak ilgi alanına sahip insanlarda tanışma ve kaynaşma fırsatı oldu çalıştığım ilçede. Fotografçılıkla ilgilenen arkadaşımda gittiği kursta kalıcı arkadaşlıklar edinmişti İstanbul'da. Yeni arkadaşlar edinmek güzel bir fayda hobi ile...
           Hobi sahibi kişide bir işi başarmış olmanın sonucu ve sevdiği işi yapıyor olmanın verdiği hazla  kendine güven  hissediliyor, böylece  çekici de gözüküyor sanırım...Dostlar buluşmasında gitarıyla bir şarkı ya da sazıyla bir türkü söyleyen arkadaşım daha özel oluyor ister istemez benim için.
     Bende hobi olarak ne var merak edenlere söylemiş olayım. İlgi alanlarım tarih, siyaset, edebiyat ve güzel sanatlardır. İşletme Bölümü eğitimimden kaynaklı az biraz ekonomi ve de. Okumayı da severim. İlgi  alanlarım ve okumalarım, gözlemlerimle birleşince, beynimde oluşanlar  koşar adım ellerime iniyor ve parmaklarımın klavye üzerinde dansı  sonunda yazılarım oluşuyor. Lise ve üniversite hayatımda yazdığım birkaç şiir ve yazıyı saymazsak yazı yazmam uzakta bir arkadaşıma yazdığım e-maillerle başladı. Sonra blog yaptım, blogumda yazmaya başladım. Yayınlanır yerel gazetelerde yayınlanır oldu Yazmak benim için artık hobi hatta durdurulamaz tutku diyebilirim. Yemek yapmakta özellikle tatlı; uğraşım diyemesem de sevdiğim birşey. Fotoğraf çekmeyi de çok severim çok eskilerden beri, bilen bilir. Bu uğraşımı daha hobiye dönüştürmek için özellikli bir makine de aldım bakalım...Sevgiler....