1 Mayıs 2011 Pazar

SOSYAL AĞLAR VE BEN

       İnternetle ciddi tanışıklığım, işe başladığım 2001 yılında, Muhasebat'ta Say2000i sistemin devreye girmesiyle birlikte, çalıştığım muhasebe servisine internet bağlantısı kurulmasıyla başladı.İlk adresimde yine Muhasebat'ın verdiği basli@muhasebat.gov.tr adresidir.Çalıştığın kurum uzantılı e-mail adresine sahip olmanın verdiği hoş bir ayrıcalık vardır ya, bunun o an bilincinde değildim ben.
       Adresim olunca outlook'tan e-mailler almaya ve göndermeye başlamıştım.Daha sonra eski bir ilkokul arkadaşımda hala kullandığım hotmail hesabımı açmıştı. Msn yi de kullanmaya başladım o zaman.Çok ilginç  ve güzel gelmişti msn .Anında yazışmanın keyfine vardım ,e-mailden öteye geçerek...
       2007 Aralık'ta Ankara'da Maliye Kursu'ndayken çokça duyduğum Facebook için "neymiş bu bakalım" diye hesap açmıştım.Msn 'de albümler yaptım sonra.Facebook'a çabuk ısınamadım.Isınıncada msn'nin biraz papucu dama atıldı zaten.Fotoğraf albümlerim Facebook'a kaydı mesela.Msn'yi daha çok dosya paylaşmak için ve hotmail için kullanmaya başladım.
        Geçen kış sonu Twitter'ı keşfettim , yönlendirmeyle keşfettim daha doğrusu...Sevdimde...Twitter'da,Facebook'ta Msn'de hayatımda şuan .6-7 yıldır evimde de net bağlantısı var.Artık telefonumda da olduğumdan, net bağlantısı hep hayatımda.Uzaktakiler yakınım oldu böylece...
      Teknoloji ile yakınlığım; tevellütü bana yakın olanlar bilir, sayısalcı sözelci ayrımını.Ben aradaki ,Türkçe -Matemetikçi kısımdan  yani orta alandan  olmaktan kaynaklı bir durumla belki, bir sayısalcı kadar ne çok tekniğe yakın ne de sözelci biri kadar uzak biriyimdir sanırım (genel bir ayrım oldu ama,bence bir ayrım oldu) ...Geleceğin mekanikliğinden ziyade geçmişin doğallığı ve sadeliği daha çok ilgimi çeker aslında.Netle bu haşır neşirlik  neden? Beni yakın tanıyanlarda bilir ki yazmayı sevmemden...İlkokulda hatıra defteri yazma işleri vardı hatırlarsınız...Dönem sonlarında sınıf arkadaşları ve öğretmenler yazardı hatıra defterine birşeyler...Sanırım o zamanlardan başladı yazı yazmam...Sonra defterlerim oldu yazı yazdığım...Duyduğum güzel sözleri ,okuduğum kitaplardan alıntıları,okuduğum sevdiğim güzel şiirleri yazdım defterime....Sonra  üzülünce ,sevinince ve aşık olunca yazdığım şiirlerim  ve yazılarım oldu defterime...Yemek tariflerim...Yemek tarifi defterim hala duruyor,eklemeler yapıyorum arada...Lise ikinci sınıfta başlamıştım ona yazmaya...Sonra düşündüm, arkadaşlarımdan defterime yemek tarifi yazmalarını rica ettim.O yazılan yemek tariflerini   yapınca da arkadaşlarımı andım ..Kendi el yazılarıyla arkadaşlarımın sevdiği yemek tariflerini bana yazmaları,en sona da tarih atarak, beni mutlu etti ...
          Babamın da çok okuması beni olumlu etkileyen bir durum olsa gerek.Gençlik yıllarında her maaş aldığında bir kitap almayı alışkanlık edinmiş babam.Gazetede beğendiği yazıları kesip saklamış.Bazen çıkarır okurdu bize ,özellikle şiirleri.Tarihe , siyasete ve edebiyata yüksek merakı benide etkileyen durum olsa gerek..Aldığı kitaplar dizisinden A.Menderes'i ,B.Ecevit'i ,A.Türkeş'i,T.Özal'ı merak ettiği belli.N.F.Kısakürek'in tüm serisi ve başka kitaplar...Hala gazeteden beğendiği yazıları keser ,okumamız için bize gösterir...Ortaokul yıllarında "haberleri mutlaka izlemelisin" dediğini ve bana gündemden soru sorduğunu anımsıyorum.Konuşmalar içine küçük hikayeler yerleştirmesi,atasözü kullanması beni etkileyen bir durum olmuştur.TV bu kadar yaygın değilken özellikle haftasonları sabah kalkınca ktap okurdu babam.Dini kitapta çok okurdu.Kendisine birşey sorduğumda biliyorsa cevaplar ,tam cevaplayamazsa "şurayı oku orda vardır" derdi.Sanırım bir yol çizmiş bana , benimsemek ,sevmek ve devam etmek bana kalmış okuma ,yazma ve arşivleme anlamıda...
          Yazmak...Aslında benimki nacizane içimden gelen ,hissettiğim şeyleri kaleme almak...Yazmak demek daha profosyonel birşey gibi geliyor her ne kadar cümle içinde "yazdığım yazılar vs" desemde...Yazmak, içten gelen bir dürtünün harflerle dışa yansıması mutlaka...Yazabilmek için okumak ,izlemek,gözlemlemek ve hissetmek lazım sanırım.Okunan bir kitap ,okunan bir söz ,okunan bir alıntı insana çok şey düşündürebiliyor ve beni besliyor..Çok güzel e-mailler aldım arkadaşlarımdan...Facebook'ta güzel sözler okudum , videolar gördüm...Facebook sayesinde bir sürü arkadaşımla bağlantı kurabildim.Yaşamlarından güzel kesitleri yaptıkları fotoğraf albümlerinden görebildim...O fotolarla  yaşadıkları ya da gezdikleri ortamları ,kurdukları güzel aileleri  ,tatlı çoçuklarını  görebilme şansımız oldu çoğumuzun .Yaptığımız yorumlarla da güzel anları için hissettiklerimizi ifade edebildik....Yurtdışındaki arkadaşlarımla bağım kopmamış oldu sosyal ağlar sayesinde...
            Twitter ayrı bir alem.Sayın Bakan Mehmet ŞİMŞEK yazarken okumak ,kendisine yazabilmek güzel birşey.Bakanın çok takipçisi var .Geçen yazdığı tweetler içinde "anında olmasa bile yolladığınız tweetleri çıktı alıp, sonra okuyorum" demesi güzeldi.Takip ettikleriniz ve sizi takip edenlere de bağlı olarak ciddi bir ortam sayılır....Twitter benim için tarihe not bırakma alanı...Bazende bir nevi arşiv...Ölümsüzleşmek var orda...
            İnternet, benim yazmayı ve okumayı sevmemi,gözlemlerimi ve hissettiklerimi aktarabilmeyi teknik yönüyle tamamlayıp sunmama yarayan  bir alan oldu...Güzel bir araç benim için...Sosyal ağlar beni asosyalleştirmiyor aksine daha sosyalleşmemi sağlıyor...Çok yakın arkadaşlarım hariç tanıdığım özel insanlara ulaşabilme aracım e-mail...Aramak yerine e-mail atmak, kendimi daha iyi ifade edebildiğim bir durum benim için bazen yazmak.Gerekirse arıyorumda tabi...Çevremden uzaklaşmıyorum sanırım,şikayetçi olan var mı?İş , ev ve çevre yoğunluğuma bağlı olarak yazmalarım sekteye uğrayabilir ,sorun değil...Olabildiği kadarı yeterli olacaktır benim için...
         Aklıma takılan bir durumu hemen netten bakarak cevaplayabiliyorum kendime...Doğanşar gibi AVM'lerden ya da büyük çarşılardan uzak yerler için internetten alış-veriş yapabilmek ne kadar önemli bir durum anlatamam...İnternetten sipariş verdiğim ürünü beklemek bile Doğanşar'da insana heyecan katan bir durum...
         Üniversite sınıf arkadaşım , Nihancığımın güzel fikridir...8 bayan üniversite sınıf arkadaşımla aramızda bilgilendirme e-mailleri atıyoruz..."Ben şurdayım ,şunu yapıyorum vs "diye " ya da arkadaşlar şu arkadaşımızın başına şöyle bir durum geldi tebrik edelim ya da üzüntümüzü ifade edelim" içerikli e-mailler...Telefonlaşabilirizde tabi ,telefonlaşıyoruzda,fırsat buldukça yüzyüze de görüşüyoruz...Ama herkeste farklı zamanlarda farklı koşturmacalar var..e-mail atmakla kişi ne zaman müsaitse o zaman ulaşılıyor ona...
        Kalemle yazmanın tadı başka tabi...Zamanında yazı yazdığım defterlarden biliyorum.Hala da yakınlarımda bir yerlerde bir not defteri bulunur...Aklıma gelen şeyleri unutmayım diye not alırım ya da duyduğum etkilendiğim bilgileri not aldığım...
       Malumunuz işte çok şey gibi internet ve sosyal ağlar ne amacla kullandığımıza bağlı olarak iyi ya da kötü olarak nitelendirilebilir...Benim sevdiğim birşey...

6 yorum:

anne kaleminden dedi ki...

tatlım, çok güzeldi inan... yazmayı sevdiğini iyi biliyorum ve tarihe not bırakmayı.. eskiden ders kitaplarının arasında bazen bir süpriz beklerdi bizi :)))) eline sağlık...

ASLIBEK dedi ki...

evet evet Nihancığım bak onu unutmuşum yazma serüvenimde:))...Yorum yazamıyoruz üyelik isteniyor diyen arkadaşlarım "adsız"ı seçebilirler.Yorumu yayınlamadan önce yorum içine adınızı yazın lütfen ki bilebileyim.ya da yorum yazmak isteyen arkadaşım Face'e paylaşımın altına da yazabilir...

Adsız dedi ki...

müdüre hanım elinize sağlık çok güzel ifadelerle anlatmışsınız sosyal ağlarla olan gelişim sürecinizi.çok samimi söyleyebilirim ki sosyal ağları olumlu ve verimli kullanan kullanıcılarındansınız.edebiyata,tariye,tasafvufi konulara olan ilginizi face bookdaki paylaşımlarınızdan biliyor beğeniyle takip ediyorum.(Nurcan AKTAŞ)

ASLIBEK dedi ki...

Sevgili Nurcan , teşekkür ediyorum güzel yorumun için...

Adsız dedi ki...

Sizi keyifle takip ediyorum Aslı hanım, yazılarınızı paylaşabildiğiniz bir site oluşturmanız da çok güzel olmuş.Daha sonraki yazılarınızı merakla bekliycem.Kolay gelsin.Filiz Bağcıoğlu.

ASLIBEK dedi ki...

Filizciğim çok teşekkür ederim güzel sözlerin için ve takip edeceğin için...Mutlu oldum yine :)